top of page

Zak – "Sevdiğim Hali    Öldü" Parçasının Hikayesi

Zak’in müzik yolculuğu, bir duygunun yükünü artık içinden atamayacak hale geldiği bir gecede başladı. Henüz kimseler onu tanımazken, kalemini ilk kez bilinçli şekilde kağıda bastırdığı o anda doğdu “Sevdiğim Hali Öldü”.

 

Bu parça, onun yazdığı ilk şarkıydı. Ancak bu ilk deneme, sıradan bir başlangıç değil; yıllarca içini kemiren, dile dökülmeyen bir sevdanın kalıntısıydı. Şarkı, 3-4 kez yeniden yazıldı. Her versiyonunda biraz daha büyüdü, biraz daha kanadı. Her revize, Zak’in duygularının bir başka yönünü açığa çıkardı.

 

Zak, yıllar boyunca bir platonik aşkın içinde sıkışmıştı. Sevdiği kişi onun hayatına bir gölge gibi girip çıkmış, ama hiçbir zaman tam anlamıyla onun olmamıştı. O kişiye ulaşmak için çok çabaladı. Duygularını bastırdı, dost kaldı, sabretti. Fakat ne yaparsa yapsın, aralarındaki görünmeyen mesafe hep vardı. Gerçek şu ki; onlar farklı dünyaların insanlarıydı. Zak, içsel dünyasında derinlere inen, hisseden, sorgulayan biriydi. Karşısındaki ise daha yüzeyde yaşamayı tercih eden, kalbine zincir vurmuş bir karakterdi.

 

Bu parçayı yazma süreci, Zak için bir arınmaydı. Bir dönemin kapanışı, bir hissin kabullenilişiydi. “Sevdiğim Hali Öldü” derken kastettiği, yalnızca bir kişiyi değil, o kişide gördüğü umudu, güzelliği ve ihtimali kaybetmesiydi. Parça, onu yıkan ama aynı zamanda sanatçı kimliğini doğuran kırılma anının melodik bir ifadesiydi.

Bugün Zak’in dinleyicileri bu parçayla tanıştıklarında, onun sadece bir aşk hikayesini değil, aynı zamanda bir insanın kendini bulma ve kabullenme sürecini dinlerler. "Sevdiğim Hali Öldü", bir son gibi görünse de, Zak için bir başlangıçtı.

bottom of page